Danimarkalı high-end ses ve görüntü sistemleri üreticisi Bang & Olufsen, televizyon izleme deneyimini sinema keyfine dönüştürecek ve televizyonun evlerdeki yerini yeniden tanımlayacak BeoVision Avant’ın yeni 85 inçlik versiyonunu Adahan İstanbul Hotel’de gerçekleşen organizasyonla tanıttı. Bang & Olufsen ile Parkes Floors & Deco iş birliğiyle gerçekleşen geceye Bang & Olufsen Kreatif Direktörü, dünyaca ünlü Danimarkalı tasarımcı Johannes Torpe ev sahipliği yaptı. Bang & Olufsen Kreatif Direktörü Johannes Torpe “BeoVision Avant’ın yeni 85 inçlik versiyonu, televizyonun evlerdeki yerini yeniden tanımlıyor ve sihirli bir görsel deneyim ve etkileyici bir ses performansı sunuyor. BeoVision Avant 85 incelikli işçiliği ve yalın tasarımıyla evinizin başköşesine yerleşirken...

Andorid kullanıcılarının en sık kullandığı Google uygulamalarından birisi olan Gmail yerini Inbox’a bırakmak üzere. Gmail geliştirici ekibinin yaptığı yeni uygulama Google’ın blog sayfasından duyuruluarak Mail alanında yepyeni bir döneme geçileceğinin sinyalleri verildi. Inbox’ın bir Google asistanı gibi çalışacağını söylemek pekte yanlış bir yorum olmayacak diye düşünüyoruz. Bunun temel sebebi yeni uygulamanın gelen mailleri sınıflandırabilmesi ve yorumlama yaptıktan sonra bildirim ekranında bunu göstermesidir. Kıscası artık maillerinizi önem sırasına göre takip etmenizi sağlayan bir istemci bulunuyor. Bunun yanında Inbox size birçok bildirimi de beraberinde getiriyor. Özel günler, doğum günleri hatta uçak bilet saatlerinize kadar bilgi veren Inbox sayesinde Gmail uygulamasını çok çabuk...

Apple’ın yeni iPhone modeli ile ilgili şikayetler bitmek bilmiyor. iPhone 6 ve iPhone 6 Plus’ın eğilme haberlerinden sonra şimdi de boyama haberleri geldi. Bildiğiniz gibi Apple iPhone 6’lar ile birlikte yeni bir tasarıma gitmiş ve cihazların şerit halinde çizgiler eklemişti. Yeni gelen şikayetlere göre plastik olan bu şerit çizgiler kullanıcıların ceplerinde boyanıyor. Yani renkli boyayabilen kıyafetler telefonun beyaz çizgilerini boyuyor ve renkli bir hale geliyor.

Microsoft’un oyun ortamında el ve kol hareketleriyle kontrol imkanı sunan Kinect teknolojisi artık Windows 8 ve Windows 8.1 işletim sistemli cihazlarda da kullanılabilecek. Kinect adaptör, Windows 8/8.1 ile çalışan bilgisayar ya da tableti Kinect teknolojisiyle uyumlu hale getiriyor. 50 dolardan satışa sunulan adaptör sadece Kinect SDK 2.0 ile çalışıyor. Microsoft geliştiricilerin Kinect için üçüncü parti uygulamalar geliştirmesinin önünü açıyor. Microsoft ayrıca bu uygulamaların Windows Store’a yüklenmesinin önünü de açıyor. Xbox One kullanıcıları Kinect için 200 dolar harcarken, PC ya da tablet kullanıcıları bu maliyete 50 dolar daha eklemek zorunda kalacak.

İnsanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalık olan HIV/AIDS, günümüzde insanlığın en çok uğraştığı virüslerden birisi olarak biliniyor. Uluslararası anlamda gerçekleştirilen bir araştırma, HIV/AIDS’in 1920’li yıllarda Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin başkenti Kinşasa’da çıktığını ortaya çıkardı. Ayrıca bu virüsün ilk olarak insanlara nasıl bulaştığını da açıklayan bilim insanları, virüsün bush meat” denilen yabani hayvan etinden bulaştığını tahmin ediyorlar. Bu virüsün bu denli hızlı yayılmasında ise o zamanlar yaygın olarak kullanılan deniz ve demiryolu ulaşımının katkısının olduğu düşünülüyor. Şimdiye kadar bu virüsten 40 milyona yakın kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. Kaynak: Emre Çetinkaya – Teknokulis

Bilim adamları bir nevi oksijen süngeri yarattılar. Southern Denmark Üniversitesi bünyesinde bulunan bilim adamları yeni bir kristal kobalt formu geliştirdiler ve bu yeni malzemenin inanılmaz bir özelliği var. Bu yeni materyal oksijeni emiyor ve ısıtılana ya da düşük oksijen basıncına maruz kalana kadar bünyesinde saklıyor. Hafifçe ısıtıldığında ya da düşük oksijen basıncı altına girdiğinde bünyesinde tuttuğu oksijene hiçbir değişiklik uygulamadan atmosfere bırakıyor. Bu materyali geliştiren ekipte bulunan Profesör Christine McKenzie bu yeni kristal kobalt formunun bu özelliğini sürekli olarak koruduğunu yani oksijeni defalarca emip tekrar atmosfere bırakabildiğini ve bu özelliğini hiç kaybetmediğini açıkladı. Özellikle su altı çalışmaları için uğraşsız ve...